Koku alamama Parkinson belirtisi olabilir
Genellikle 65 ile 70 yaşları arasında ortaya çıkan Parkinson hastalığı, hareketlerde yavaşlama olarak kendini gösterir ve hasta ve yakınlarının hayatını olumsuz etkiler.
Yaşar Kütükçü, daha genç yaşta ortaya çıkabilen Parkinson hastalığının nedeninin araştırılması gerektiğini vurgulayarak, “Parkinson olmayan hastalarda ‘premotor’ denilen bulgular olabilir, Parkinson olduğunu düşündürür. gelecekte gelişebilir. Parkinson hastalığı aslında hasta hastalanmadan 10-15 yıl önce belirti gösteriyor.
Kabızlık en değerli semptomdur. REM uykusu davranış bozukluğu dediğimiz uyku bozukluğu, uyku sırasında bağırma, kaygı, kol ve bacaklarda hareket de Parkinson hastalığının belirtileri olabilir. Ayrıca koku alma bozukluğu da hastalığın ön belirtisi olabilir.
Parkinson hastalarının geçmişine baktığımızda pek çoğunda bu semptomların olduğunu görüyoruz. Bu insanların Parkinson olma riski daha yüksek” dedi.
Parkinson hastalığında en değerli bulgunun hareketlerin yavaşlaması olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Nörolojik Bilimler Direktörü Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “İkinci bulgu titreme. İstirahat halindeki titremelere özellikle dikkat edilmelidir. Üçüncü bulgu kol ve bacaklarda ‘rijitlik’ olarak tanımlanan sertliktir. Hastalar hareketleri zorlaştırır, kol ve bacaklarını kullanmakta zorlanırlar. Son bulgu denge sorunlarıdır. Parkinson hastaları maalesef çok sık düşüyor.
Parkinson hastaları hareket ettikçe yaşam kaliteleri artıyor
Yaşar Kütükçü, “Parkinson hastaları yürüyüş yapmalı, günlük işlerini yapmalı ve hareket etmelidir. Yoga veya Tai Chi gibi denge egzersizlerinin de büyük faydaları vardır. Hareketle ilgili bir hastalık olduğu için hastalar hareketten kaçınıyorlar ama biz tam tersini yapmalarını söylüyoruz. Hareket ettikçe yaşam kaliteleri artıyor.”
Kütükçü, Parkinson hastalığının seyri sırasında ve tedavi basamağında hastaların halüsinasyon görebileceğini belirterek, “Parkinson hastalarının diğer halüsinasyonlardan farkı halüsinasyon gördüğünün farkında olmasıdır. Halüsinasyonlar çok hafif başlayıp sonrasında hastanın çok rahatsız olduğu bir noktaya kadar gidebilir. Ayrıca tansiyon düşüklüğü de görülebilir. Ayağa kalkarken baş dönmesi ve düşmeler olabilir. Bu nedenle tansiyonlarının kontrol altında olması gerekir.
İlerlemiş hastalarda kalp pili tedavisi
Yaşar Kütükçü, Parkinson hastalarına ilaç tedavisi uygulandığını belirterek, “6 grup ilacımız var, kullanıyoruz. İleri evre hastalarda beyin pili denilen bir yöntemi de uygulayabiliyoruz. Bu yöntemde beyindeki Parkinson ile ilgili çekirdeklere elektrotlar yerleştirerek ve bu elektrotu dışarıdan uyararak şikayetleri ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Beyin pili ile bu hastaların titreme ve yavaşlama gibi şikayetleri büyük ölçüde azalır, yaşam kaliteleri yükselir. Ayrıca ileri evre hastalarda bağırsaklardan verdiğimiz bazı ilaçlar da var” dedi.
Parkinson’un seyrini durdurma çalışmaları sürüyor
Yaşar Kütükçü, Parkinson’un kronik ve uzun süreli bir hastalık olduğunun ve sürekli tıbbi gözetim altında tutulması gerektiğinin altını çizerek, “Hem hastalık hem de ilaçlarla ilgili yeni bulguları her dönem değerlendirmek gerekiyor. evre ve tedaviyi düzenlemektir.” Kütükçü, Parkinson ile ilgili çok sayıda çalışma olduğunu vurgulayarak, “Parkinson aşısı ve eksik dopamin üreten hücrelerin beyne kazandırılması gibi kök hücre çalışmaları yapılıyor. Kök hücreler, beynin tekrar dopamin üretmesi için tasarlanmıştır. Ayrıca hastalığın seyrini durdurmaya yönelik çalışmalar da devam etmektedir. Önümüzdeki 10-15 yılda bu konuda çok önemli çalışmaların olacağını düşünüyorum.”
Yaş ve genetik, önlenemeyen Parkinson için önde gelen risk faktörleridir.
Yaşar Kütükçü, Parkinson için ileri yaş ve genetik gibi önlenemeyen risk faktörlerinin bulunduğunu belirterek, “Böcek ilaçlarına ve böcek ilaçlarına maruz kalmanın Parkinson’a neden olabileceği söyleniyor. Ayrıca demir, alüminyum ve manganez gibi ağır metalleri yüksek dozda alanlarda Parkinson daha sık görülür. Kafa travmasının Parkinson’a da neden olabileceğini gösteren çalışmalar var.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı