Haber

KİPTAŞ Genel Müdürü Kurt: İstanbul depreminin fragmanını yaşıyoruz

Maraş’ta meydana gelen 7.8 ve 7.6 büyüklüğündeki depremin ardından gittiği bölgeden dönen İBB kuruluşu KİPTAŞ’ın Genel Müdürü Ali Kurt izlenimlerini anlattı. Kurt, “Depremden sonra gerçekten bir kaos. Şu anda İstanbul depreminin fragmanını yaşıyoruz ama fragmanını yaşıyoruz ve orada ne kadar eksik olduğumuzu gördük. Allah korusun diyorum. İstanbul’da bundan daha düşük bir deprem olursa daha büyük bir felaketle karşılaşırız çünkü çok dar bir alanda çok daha büyük bir nüfustan bahsediyoruz Sadece İstanbul’dan değil 30 milyon nüfuslu Marmara’dan bahsediyoruz. dedi.

Depremin ikinci gününde İstanbul’dan yola çıktıklarını ve trafik şartlarının çok zor olduğunu vurgulayan Kurt, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Üçüncü gün sahada olabildik. Yaklaşık 6 gün durduk. Her zamanki izlenimlerimiz çok acı verici. Çok önemli bir yıkım var. Hatay, Antakya merkez bize göre tamamen ortadan kalktı. Samandağ’a gittik, o kadar. İskenderun o bölgelere göre nispeten daha düzgün ama orada da çok önemli tahribatlar var. Yaptığımız gözlemlerde, özellikle ana akslarda, binaların altında dükkân bulunan yerlerin birçoğunun, neredeyse tamamının yıkıldığını gördük. Burada da kolon kesme işlemleri olduğunu varsayıyoruz. Bazı yerlerde ilginç durumlar gördük. Bazı binalar yan yana, üç bina var, ortadaki yıkılmamış, sağı solu yıkılmış. Bazı beton örnekler güzel ve sağlam görünüyor, ancak yine yıkılıyor. Muhtemelen orada da sütun sonu veya projenin yanlış yürütülmesi gibi durumlar vardır. Binalarda hem temelden hem de sonradan yapılan müdahalelerden dolayı yıkımların olduğunu gördük. Bölgede çok önemli bir çadır ihtiyacı vardı. Tedarik edebildiğimiz çadırları bölgeye hızlı bir şekilde sevk ettik ve 3 farklı ilçede kurduk. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak hem konteyner hem de çadır kurulumları devam ediyor. Alım sürecindeler. Şu anda bölgenin en büyük ihtiyacı barınma. Çünkü ne yazık ki artık enkaz kaldırma işlemleri başladı.”

“TAHRİM ÖNCESİ ÇÖZÜM BULMAMIZ GEREKİYOR”

Enkazlarda yapılan çalışmalara ilişkin gözlemlerini aktaran Kurt, facianın büyüklüğüne de dikkat çekti.

“Yani insan sayısı ile yıkılan bina sayısını karşılaştırdığımızda maalesef aşılamayacak bir durum değil. Yani deprem anında enkaza yapılacak müdahaleler fiziksel olarak üstesinden gelinebilecek bir yük değildir. Sadece bir ilin gözlemleyebildiğimiz 2-3 ilçesinden bahsediyorum. Önemli olan bu hale gelmemek. Yani böyle bir felaketle karşılaşırsak şu anda ülke olarak şokun en gerçek ve acı yüzünü yaşıyoruz, üzülerek söylüyorum. Enkazdan çıkmak 3-4 günlük bir çalışma bu işin değerli bir parçası, hatta bir can bile değerli. Bugün bile insanoğlu enkazdan çıkıyor ama bu bizim çok iyi olabileceğimiz bir süreç değil. O yüzden tüm paydaşlar olarak bu yıkıma bir çözüm bulmamız gerekiyor. Açıkçası bu konuda mantıklı hareket etmemiz gerekiyor. Yani arama kurtarma faaliyetlerine hem vatandaşlar hem de STK’lar çok hevesli bir şekilde müdahale etti ama yeterli değil, yapma şansları da yok. Maalesef çok önemli bir yıkımdan bahsediyoruz.”

‘İSTANBUL YAPISI KIRILGAN ÇOK YÜKSEK BİR ŞEHİR’

Beklenen İstanbul depremine karşı değerlendirmede bulunan Ali Kurt, Kahramanmaraş’ta benzer depremlerin yaşanması durumunda kat kat fazla sorun yaşanacağına dikkat çekti. Kurt dedi ki:

“Çünkü yapısal kırılganlığı çok yüksek, çok dar alanda çok ağır yapılaşmanın ekonominin can damarı olduğu bir kentten bahsediyoruz. Umarım İstanbul’da böyle bir afete yakalanmadan bu riskli yapıları tahliye edebiliriz. ‘İstanbul Yenileniyor’ diye bir sistemi hayata geçirdik. Amacımız riskli yapıları inşaat maliyetine dönüştürmek ama çok hızlı başladığımız bu süreçte yavaşlamaya başladık. İnşaat ve finansman maliyetleri çok arttı. O yüzden devlete hep ‘Gelin birlikte yenileyelim’ dedik. Sosyal konut kampanyalarında olduğu gibi orta gelir grubuna yönelik kampanyalarda olduğu gibi vatandaşa uygun ödeme planları veya uygun faiz seçenekleri sunarsak, borçlanma imkanı sunarsak bu riskli yapıları çok hızlı bir şekilde tahliye edebileceğimizi söyledik. uygun uzun vadeli ödemeler. Bugün bunun ne kadar değerli olduğunu görüyoruz. Çünkü olası bir afette ne kadar imkan, koordinasyon ve iş gücü oluşturulursa oluşturulsun maalesef yeterli olmuyor. Bundan sonra enkaz sonrası yani afet sonrası planlama yapacağız. İstanbul’da bunu yapmamak için bu şehri güçlendirmemiz gerekiyor.”

‘FELAKET ÖNCESİ ÖNLEMLERİ ALMALILAR’

Deprem öncesi gerekli hazırlıkların yapılması gerektiğini belirten KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt sözlerini şöyle tamamladı:

“Depremden sonra kaos yaşanıyor. Şu an İstanbul depreminin fragmanını yaşıyoruz ama fragmanı yaşıyoruz ve orada ne kadar özlediğimizi gördük. Allah razı olsun diyorum. İstanbul’da daha küçük bir deprem olsa bile daha büyük bir felaketle karşılaşılacaktır. Çünkü çok dar bir alanda çok daha büyük bir nüfustan bahsediyoruz. Sadece İstanbul’dan bahsetmiyoruz, 30 milyon nüfuslu Marmara’dan bahsediyoruz. Yani ülke nüfusunun yüzde 25’inden bahsediyoruz. Şu anda Maraş bölgesindeki deprem ülke nüfusunun yüzde 15’ini etkiliyor. Türkiye’de nüfusun yüzde 15’i şu ya da bu şekilde hareket edecek. Hayatta kalanlar hareket edecek. İç göç başlayacak. Çevre illere göç başlayacak. Büyük şehirlere göç başlayacak. Bunun olumsuz etkilerini maalesef hem ekonomik hem de sosyolojik olarak göreceğiz. Her zaman bunun hakkında söyleriz. Önlemler alınmalıdır. Afet sonrası maalesef külfetli bir süreç. Şu an fragmanını yaşıyoruz.” (HABER MERKEZİ)

pasinlerhaber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu